Günümüzde bir ilaç için ödeyicilerin, dağıtım kanallarının, hasta derneklerinin, neredeyse herkesin sorduğu soru, o ilacın gerçekten parasını hak edip etmediği sorusu.
Artık bir geri ödeme anlaşmasının olup olmayacağı, verilerle ve yeni ilaçların hasta ve topluma olan benzersiz kümülatif faydalarıyla belirleniyor. Ödeyicilerin uzun süredir öne sürdüğü, bir ilacın herkes için ve her koşulda otomatik geri ödenmesi yerine klinik sonuç bazlı sözleşmeler yapma trendi 2018 itibariyle iyice hız kazandı. Artık giderek artan sayıda yeni ve pahalı ilaç için geri ödeme şartları değişiyor. Örneğin hasta bazında hedeflenen klinik yanıta ulaşılamazsa tam olarak geri ödenmiyor, aradaki farkı ilaç firmaları ve sigorta şirketleri karşılıyor, veya tam olarak geri ödenmesi için gerçek yaşam koşullarında da, var olan alternatiflerinden daha iyi etkinlik göstermesi bekleniyor.
Bir başka yeni trend de, ABD’de eskiden ayrı sigorta kapsamda değerlendirilen medikal teminatların ve ilaç teminatlarının birleşmeye başlaması. Böylece ödeyicilerin hangi ilaçların oluşan maliyete değer olduğunu daha iyi değerlendirebilmesi bekleniyor.
İlaçların maliyet analizlerini o kategoride var olan alternatiflerin üzerine getirdiği ek faydaları değerlendirerek yapan ICER’in (Klinik ve Ekonomik İnceleme Enstitüsü) 2018’de aldığı yeni ödeneklerle sesini daha da çok duyuracak olması, ek faydalara olan vurguyu artırdı ve yenilikçi ilaç şirketleri proaktif olarak ICER stratejileri geliştirmeye başladılar.
Tüm bu değer belirleme çalışmalarında elbette ki hastaların sesi de büyük önem taşıyor. Her hastanın kendi perspektifinden hastalıkların sonuçlarının öğrenilmesi için tüm paydaşların bir araya gelebildiği etkinlikler düzenleniyor.
KAYNAK: Syneos_Health_Communications_2018_Commercial_Trends.pdf
