Bu ay yeni yılını, yeni yaşını ve Pitstop’taki yeni işini birlikte kutladığımız marka temsilcimiz Merve Örenel, artık standart olduğunu anladığımız sıcakkanlılığı, güler yüzü ve enerjisiyle konuştuğu herkesin modunu kendiliğinden bir tık yükseltiyor.
Merve sağlık iletişiminin içinden geliyor. Üstlendiği işler hemen doğal seyrinde ilerlemeye devam ettiği için bize konuşacak başka konular kalıyor. İşte o noktada Merve’nin kendi enerjisine yakışan çok yönlü biri olduğunu anlıyoruz. Şaşırıyor muyuz? Hayır.
Merve İstanbul Üniversite’sinde Gazetecilik okumuş. Okulla hala devam eden ilişkisi biraz karmaşık. Üzerinde çalıştığı doktora tez konusu ‘’bir iletişim modeli olarak oyunlaştırma’’ olunca, sürecin kendisi de adeta bir oyuna dönüşmüş.
Son yıllarda hayatımıza farklı yönlerden giren oyunlaştırma kavramının belki de tamamen özgün bir haber yapma/alma mecrasına da dönüşeceğini hayal edince, Merve’nin çalışmalarına merakımız daha da artıyor.
Fakat müzik üreten Merve’yle tanıştığımız anda bu merakı bir süre park etmek zorunda kalıyoruz. Merve’nin evinde bir odayı yarı profesyonel bir stüdyoya dönüştürdüğünü, şarkı yazdığını, bestelediğini ve söylediğini öğreniyoruz.
Teknolojinin desteğiyle elektronik ortamda bütün süreçlerini kendi oluşturduğu yeni nesil bu üretimin peşine tutkuyla düştüğü, kurduğu her cümleden anlaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde onu dinleme şansımız da oldu ve ne kadar doğru bir yolda ilerlediğini anladık.
Yazmazsak olmaz; besteleri sıcağı sıcağına ilk dinleyen, genellikle kedi dostu Simba oluyormuş. Adını Merve’nin babasıyla gittiği ilk film olan Aslan Kral’dan alan sevimli Simba şanslı.
Merve’yle çalıştığımız için bizler de öyleyiz. Pitstop’ta da başarılar Merve!